Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Deyim | (bir şeyin) arkasındaki itici güç | driving force behind (something) i. | ||
Local businesses and small businesses are the driving force behind our economy. Yerel işletmeler ve küçük işletmeler ekonomimizin arkasındaki itici güçtür. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (birinin/bir şeyin) arkasındaki itici güç olmak | serve as the driving force (behind someone or something) f. |
Öbek Fiiller | (birinin/bir şeyin) arkasındaki itici güç olmak | serve as the driving force f. |
Idioms | ||
Deyim | (bir şeyin arkasındaki) itici güç | the driving force (behind something) i. |